28 Haziran 2014 Cumartesi

Seramik Kafe ve Seramik Boyamaca

    Her konu da örnek almamız gereken kişi Peygamber Efendimiz (s.a.v) olduğu gibi çocuklarla ilgi ve alaka konusunda da O'nu örnek almamız gerekmez mi?
    Çocukların nasıl ki yemek yemeğe uyumaya ihtiyaçlari varsa şefkat ve merhamete de ihtiyaçlari var. Işte bunu da şefkat timsali Efendimiz (s.a.v)'in çocuklara olan davranışlarından ve sözlerinden öğrenebiliriz. 
     Peygamberimiz (s.a.v) "Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir." (Tirmizî, Birr, 15) sözüyle, çocuklara merhametin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Diyerek Efendimiz (sav)'in hadisinden de bahsederek bugün ki yazımıza geçmek istiyorum.

    Değişik yerlerde bulunmanın güzelliklerinden biri de değişik şeyler görüyorsun.Türkiye de var mı bilmiyorum, ben daha önce karşılaşmamıştım ama burda gördüğüm seramik cafe'den ( cafe-ceramique ) bahsedeceğim bugün. Burada tanıştığım bir ablanın tavsiyesiyle gittiğimiz ve keyif aldığımız bir gündü.

Seramik cafe de ister yemek yiyebiliyor isterseniz de orada beğendiğiniz bir seramiği satın alıp boyayabiliyorsunuz. Boyamak için ise boyaları siz seçiyorsunuz onlar getiriyorlar. Nasıl boyayacağınızı kısaca anlatıyorlar. Fırınlaması ise yine onlara ait. Çıkarken bırakıyor 1 hafta sonra gidip alabiliyorsunuz. Sadece seramik boyama değil doğum günlerinin de kutlandığı güzel bir cafe.



     Biz bir yandan siparişlerimizi verirken bir yandan da Hamza'yla birlikte boyamak için köpekli bir kalemlik seçtik. Böylece evdeki boyalarımızı da koymak için kalemliğimiz olucaktı:) Renklerimizi aldık seramiğimizi seçtik. Boyalarımız ve fırçalarımız da gelince başladık Hamza'yla boyamaya. Boyamayı ilk defa teyzemizin oğluma aldığı boya kalemleri ve resim defteriyle tanıdık, daha 1 yaşlarındaydı. O zamandan beri boya yapmak en sevdiğimiz şeylerden biri oldu. Ama bu ilk fırça deneyimimiz oldu. Aslında fırça için biraz erken ama fırçayı boyaya batırmak sonra kalemliğe rastgele sürmek hoşuna gitti. Daha öncede yapmadığı bir şey olunca çok ilgisini çekti. Bu arada da bir yandan yemeğimizi yemiş olduk.


    Bu tarz aktiviteler el becerisini çok geliştiriyor. Yavaş yavaş bakmışsınız küçük oğlunuz şekiller çizmeye bile başlamış. Bunları görmek anne ve baba olarak çok güzel bir duygu.

    Boyamamızı bitirip kalemliğimizi fırınlanması üzere orada çalışanlara teslim ettikten sonra ayrıldık. Ve bir hafta sonra ise sonuç beklediğimizden de güzeldi :) Tabi bu arada söylemeyi unuttuğum bir şey var. Hamza boyadıktan sonra annede küçük dokunuşlar yapmadı değil :) Aramızda kalsın :)



    Bugün Türkiye'de Mübarek Ramazan ayının ilk günü ve ilk oruç. Rabbim bize hakkıyla Ramazanı yaşamayı nasip etsin inşAllah. Dualarda buluşalım :) Biz ise Ramazan için bir gün daha bekliyoruz...Hayırlı Ramazanlar...


24 Haziran 2014 Salı

Legolarla Aynı mı Farklı mı Oynamaca

   Haris b.Nu'man (r.a)'ın Enes b. Malik (r.a)'den rivayetine göre; Resulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
   "Çocuklarınıza hoş muamelede (davranışta) bulunun ve onları güzel terbiye edin."
                                                                                                               (Ibn Mace,Edep,3,II,1211)

    Herkese hayırlı sabahlar...
    Çocuklarla ilgili bu kadar şeyden bahsettikten sonra onlarla ilgili bir hadis yazmak istedim. Aslına bakılırsa geç bile kaldım heralde. Eksikliğimizi telafi etmek duasıyla inşAllah...
    Sizlere de yardımcı olur mu bilmiyorum ama benim uygulamaya çalıştığım bir şeyden bahsetmek istiyorum. Hani bazı zamanlar olur sabrınızın son noktasıdır, çocuklar sizi çileden çıkarmıştır :) Işte o zaman hadisleri hatırlamak bana yardımcı oluyor. Sinirim bir nebze de olsa azalıyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v) böyle buyurmuş yapmamak olmaz diye düşünüp çocuklara karşı biraz daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Rabbim çocuklarımızı O'na layık ümmet olarak yetiştirmeyi nasip etsin inşAllah.
   Bu küçük hatırlatmadan sonra bugün oğlumla oynadığımız aynı mı farklı mı oyunundan bahsetmek istiyorum. Elhamdulillah konuşma işinin çoğunu halletti. Bundan sonra kelimeler yerine kavramlar üzerine oyunlar oynatmaya çalışıyorum. O kadar çabuk öğreniyorlar ki her seferin de şaşkınlığımı saklayamıyorum :)


    Son birkaç aydır legolarla oynamayı çok seviyor Hamza. Hatta legolarla oynamak onu çok oyalıyor diyebilirim. Yine birgün legolarla oynarken içine karışmış farklı bir lego bu oyunu oynama fikri verdi bana. Ben de aynı renkli legoları gruplayarak geriye kalan legoları Hamza'nın gruplamasını istedim. Oğlum şuanda tam 2 yaşında ve bu gruplama işini çok çabuk yapabildi. Gruplama sırasında da bu bununla aynı mı farklı mı diyerek, bu kelimeleri de kelime dağarcığımıza katmış bulunduk :) Hatta bu sırada Pepe'nin aynı mı farklı mı şarkısını söylemek Hamza'nın çok hoşuna gitti. Aklına geldikçe "anne söylesene aynısını' diyor.

    
      Şimdi herhangi bir şey için aynı mı farklı mı olup olmadığını çok rahat söyleyebiliyor. Ondan bu tarz kelimeler duymakta beni çok sevindiriyor :)
     Bugünlükte bizden bu kadar... Herkese çocuklarıyla birlikte eğlenceli musmutlu günler... Riyad'dan sevgiler :)



21 Haziran 2014 Cumartesi

Najd Village Arap Restaurant

    Arabistan da yaşarken biraz buranın kültürünü öğrenmek adına gittiğimiz bir arap restaurant bugün ki yazımızın konusu...Riyadh'da Najd Village...


    Değişik mimari yapısı, değişik kültürü ve değişik yemekleri olan güzel bir yer burası. Eğer Riyad'a gelirseniz ya da zaten burda ve hala gitmediyseniz tavsiye ederim. Burada ki çoğu yer gibi bir erkek girişi bir de aile girişi var. Ikiside tamamen farklı kapılar... Aile kapısından girince oturacağınız yerler de yine hepsi birbirinden bağımsız kalın perdelerle birbirinden ayrı kimsenin kimseyi görmedigi bir oturma şekli var. Yemekler eskiden bizim kültürde de olan yer sofrasında yeniyor. Yemek odaları da yer minderleriyle döşenmiş. Aslında bizim için çokta farklı olmayan bir görünüm. Sadece duvarlarının yapısı bizimkilerden biraz daha farklı. Birde buradaki çoğu bina da olduğu gibi çatıları düz veya teras var. 


    Siparis vereceğiniz zaman siz sesleniyorsunuz garsonlar içeri giriyor. Yemegi getirdikleri zaman ise sizden müsade alip iceri giriyor, öyle çat kapı içeri girmek yok yani anlayacağınız :) Burada mahremiyet çok önemli.  


    Yemekleri yuvarlak bir hasırın üzerinde servis ediyorlar. Yemeklerin tadlarına gelince et yemeklerini çok seviyorlar. Yumuşacık ve lezzetliydi gerçekten. En azından bizim yediğimiz öyleydi :) Pilavlari ise bizim pilavlarimiza göre çok baharatlıydı. Getirdikleri bir kişilik pilav servisi bizim icin 3 kişilik servis olsa gerek :) Yanında getirdikleri cacık ise bizim bildiğimiz cacıklardan pek farkı yoktu. Tatlıları ise yine biraz farklıydı. Sanki şerbeti ballı gibi olan hamur tatlisiydi.. En son tatlının yanında içtiğimiz çay ise naneli çaydı. Buranın alışamayacağım seylerinden biri de naneli çayı heralde. Aslında güzel ama bir Trabzonlu olarak cayı hic bir şey katmadan içmeyi sevenlerdenim. Bununla beraber yediğim çogu şeyden memnun kaldım. Buraya gelince doyup kalkıyorsunuz hatta artabiliyor bile yemekler. 


    Sundukları tabaklar ise hepsi Arap kültürünü yansıtan değişik ve güzel tabalardı. Tamamen otantik ve hoş bir havası var. Herkese tavsiye ederim. 


18 Haziran 2014 Çarşamba

Kırklama (kırk çıkarma)

    Bugün ki yazımız gelenekelerimizden olan kırklama (kırk çıkarma) ile alakalı olacak. Kırk çıkarılacağı zaman neler yapılır aslında çok bilmiyorum ama büyüklerimizden öğrendiğim kadarıyla yapmaya çalıştık. Şimdi de yaptıklarımızı size anlatmaya çalışacağım :)

    Aslında Zeynep Ervamızın kırkı dolana kadar sık sık banyosunu yaptı. Ama kırkıncı gününde (bu gün bazı yörelere göre değişiklik gösterebilirmiş 7-21 ) kırklama dediğimiz banyosunu yaptı. Bu banyosunda farklı olarak banyo suyunun içine her biri bir kere ihlas suresi okunmuş fasulye ( başka bir yerden duyduğuma göre bulgur ), altın, para, tes

15 Haziran 2014 Pazar

Hamza Kerem'in 2.Yaş Günü

    Canım oğlumuz Hamza'mız iki yaşında Elhamdulillah :) Zaman o kadar çabuk geçiyor ki geçmesini engelleyemiyoruz o yüzden nasıl geçtiği çok önemli...
    Bu sene oğlumuzun doğum günü biraz erken kutladık çünkü babamız Riyad'a erken gitmek zorundaydı. Biz de babamız gitmeden doğum günümüzü yaptık....
    Doğum günümüzü nasıl yapsam tema ne seçsem diye düşünürken Hamza'nın ilgi alanlarına öncelik vermek istedim. Ve hayvanlar bu dönemde ilgisini çektiği için çiftlik temalı bir doğum günü hazırlamaya karar verdim. Bu hazırlıklarımız boyunca teyzelerimize, özellikle de angulorganizasyon :) ayşenur teyzemize çok teşekkür ederiz emeklerinden dolayı... Bebek görmeye gelip kendilerini doğum günü hazirliğin da bulan canım arkadaşlarım Merve ve Feyza'ya da çok teşekkür ederim :)

    İlk hazırlıklarımızdan biri Hamza Kerem 2 Yaşında yazımızdı. Yazılarımızın başlarına ve sonlarına da Hamza'nın resimlerini koyduk tüm harflerimizi de ipe geçirince tamam oldu.



    İkram masamızın arka fonu için de Ayşenur'a tekrar teşekkür ederim. Fonumuzu seçip hazırlayan teyzemiz oldu.

    Dilek ağacı için not kağıtlarımızın yanına gelen misafirlerimize bizden ufak bir hatıra kalsın diye kendimizin hazırladığı torbalara badem şekeri koyup dilek ağacına astık. Torbalarımızın üzerine de hazırladığımız etiketleri yapıştırdık ve çok güzel bir hatıra olmuş oldu.



     Gelen misafirlerimize ikram için hazırlağımız muffinlere temamıza uygun muffin kağıtlarını hazırlayıp piştikten sonra onları da içine yerleştirdik ve çok şık bir görünüm oldu. Yine temamıza uygun olsun diye kurabiylerimiz de kelebek ve ayı kalıpları kullandım.



    Meyve suyumuzu ikram için ise hazırladığımız kadehler ve etiketler...



    Yine temamız uygun hazırlanmış içme sularımız...



     Doğum günü pastamız için de dedemize çok teşekkür ederiz :)



   Bu kadar şeyi bahçeye hazırladıktan sonra birden yağmur başlayınca hepsini içeri taşımak zorunda kaldık :) Yağmur berekettir diye düşünüp moralimizi bozmadan doğum günümüzü içerde kutladık :) Bu da içerdeki sunumdan bir görüntü :)



    Rabbim hepimizin çocuklarına hayırlı, sağlıklı ve güzel ömürler nasip etsin inşAllah ... Bizleri kırmayıp bu güzel günümüz de yanımzda olan tüm yakınlarımıza çok teşekkür ederiz…