17 Şubat 2014 Pazartesi

Cennet'ten Bir Köşe Medine

   Medine Cennet'ten bir köşe olsa gerek... Ya Rabbim bu nasıl bir güzellik... 'Sana Hamd olsun ki bizede nasip ettin' diye dua etmemek imkansız. Rabbim tekrarını nasip etsin, gitmek isteyen herkese de nasip etsin inşAllah...
   Birkaç gündür bloga yazamamın sebebi 3 günlük Medine ziyaretimizdi. Tadı damağımda kalan 3 gün... Allah (cc) ve Resul'une doymak ne mümkün. Her köşesi Cennet'ten bir parça...Nasıl olmasın ki;
Efendimiz (s.a.v) dediği gibi "Evimle minberim arasında Cennet bahçelerinden bir bahçedir."
"Uhud Cennet dağlarından bir dağdır."
Ravza'nın manasından biri Cennet 
Mezarlığın adı ise Cennet'ül Baki...
Ve daha bilmediğimiz neler vardır ...
Iki gündür düşünüyorum ne yazsam nasıl yazsam o güzellikleri anlatsam hani derler ya kelimeler yetersiz. Gerçekten kelimeler yetersizmiş. 
    Medine'liler 2.Akabe biatinda "Biz Resulullah'ı (sav) malımız ve canımız pahasına koruyacağız ve O'na sahip çıkacağız, sözümüze sadığız" demışler, ve hala sahıp çıkmaktalar... Daha Medine'ye gitmeden Riyad havaalınında tanıştığım Medine'li bir bayan bunun bir örneği gibi... Kibarlığı hoşgörüsü...
   Biz bir grupla gitmediğimiz için kendi başımıza hareket ettik hep. Kendi başına hareket etmemin iyi taraflarıda kötü taraflarıda var tabiki. Ilk gittiğimizde gece olduğu için mescide gidemedik ama nasıl bir heycan var. Mescid orada gidemiyorum. Sabahı zor edip Hamza'yı uyandırmak zorunda kalıyoruz ve Mescid'e gidiyoruz. Gidince bayanlara ziyaretin açık olduğunu duyunca Hamza'yla babasını başbaşa bırakıp hemen ziyarete gitmek istiyorum. Beklediğim her saniye o kadar kıymetli ki anlatamam. Başka hiçbirşeyi bu kadar merakla özlemle beklememişimdir. Ilerlediğim her adımda biraz daha heycan bastırıyor. Ve işte kapı açılıyor ...
    Ziyaretlerim sırasında hem oradaki görevliler hemde Diyanetin görevlileri Allah razı olsun hamile olduğum için o kadar özen gösteriyorlar ki... Sen Rabbim'e güvenince o herşeyi kolaylaştırıyor. Başka hiçbir türlü o kalabalığın içine girilmez çünkü...Her milletten insan hepsi Efendimiz (sav) huzuruna gelmek selamlamak için sabırsız. Nasıl sabırsızlanmayalım ki "Kim ki, beni vefatımdan sonra ziyaret ederse, hayatımda ziyaret etmiş gibidir." demiyor mu Efendimiz (sav)
    Ravza'yı ziyaretlerim sırasında Rabbim yanıma sanki meleklerinden gönderir gibi bana yardımcı olan Kütahya'lı Fatıma Ablam Balikesir'li Ilknur ablam daha ismini bilmediğim diğer Ablalarım... Belki sizleri dünya gözüyle bir daha göremiceğim ama Rabbim bizleri Cennetinde birlikte Efendimize (s.a.v) komşu eylesin inşAllah.Sizlerden ve özellikle eşimden ebeden razı olsun Rabbim.


    Ertesi günler ziyaretlerimiz devam ediyor tabi... Medine'ye gelip Uhud'a gitmemek olur mu... "Uhud bizi sever bizde Uhud'u" demiyor mu Efendimiz (s.a.v).70 Sahabemızı bırakıp dönmüyorlar mı Medine'ye. Şehitlerin Efendisi Hz. Hamza'yı... Uhud demek Hz. Hamza, Hz. Musab, Hz.Abdullah bin Cahş demek değil mi...
   Işte bizim oğlumuzun ismi de buradan geliyor Hz.Hamza'dan... InşAllah O'nun gibi yiğit ve cesur olsun diye koyuyoruz adını... 'Rabbim sen oğlumu Hz.Hamza gibi  yetiştirmeyi nasip et Senin yolundan ayırma onuda bizleride.' Uhud'a ziyaretimiz yatsı namazından sonra oluyor. Biz gittiğimiz sırada kimsecikler yok denebilir... Uhud sessiz... Şehitliğin yanında Hz.Hamza'nın yanında mis koku... O kokuya eşlik eden kuş sesleri... 
Sonraki zamanlarda takip eden yedi Mescidler ve Kıbleteyn Mescidleri... Hepsini uzun uzun anlatmayı o kadar çok istedim ki... Hepsinin yaşanmışlıkları farklı güzel bir farklı önemli ... 


   Efendimiz (sav) bir başka hadisinde  "Kim evinden çıkıp Kuba mescidine gelir ve orada iki rek'at namaz kılarsa bu ona bir umreye bedel olur." diyor. Ve Efendimiz (sav) Cumartesi günü namaz kılmaya gittiği için bizde Umre sevabına nail olmak için Cumartesi Kuba mescid'ine gidiyoruz. Rabbim sen ordakilerla birlikte bizimde ibadetlerimiz kabul et...
    O gün son günümüz insanın ayrılası gelmiyor... Dönüp dönüp Yeşil Kubbe'ye bakıyorum... Son kıldığımız vakit bitsin istemiyorum... Namaz kılmanın bire bin sevap verildiği Mescid. Ibadetlerimizi kabul olan ibadetlerden eyle Rabbim...
Hamza bile o kadar alışıyor ki... 3 gün boyunca o da babasıyla namazlara gidiyor ziyaretlere giriyor... Babasında Efendimiz (sav) selamlamayı öğreniyor :) Otel de olduğumuz vakit televizyonda Mescid'i izlerken bile 'Anne amminn' diyor başlıyor namaz kılmaya :) Mescid'in avlusunda koşuyor diğer çocuklarla oynamaya çalışıyor... 
   Çocuklu olmak zor oluyor ama Rabbim eminim kat kat sevabını veriyordur. Sizin bu güzel bu Cennet mekan yerlere gelmeniz için bir engel olmasın ins diye tavsiye ederim. Herşey gençken güzel olduğu gibi Umre ve Medine ziyaretide gençken güzel...
   Biz ziyaretimiz boyunca Hamza'ya çok yemek yediremedik o yüzden daha çok meyve, meyve suları ve sütlerle idare ettik. Orada görüceksiniz zaten adım başı istediklerinizi alabilceğiniz bakkallar seyyar satıcılar dükkanlar... Çoğuda Türkçe birşeyler kapmış :) Tabelalar ise abartmak olmasın yarısı Türkçe :) Çocuklarınızı bırakıcak yer yok diye gitmemezlik etmeyin sadece birkaç gün biraz daha rahat olun. Çok üzerine düşmeyin derim ben nacizane :)
    Anlatacak daha neler neler var aslında ama yazarken bir hata yapmaktan korkuyorum. 'Rabbim bir yanlışım varsa, bir hatam sen affeyle ' diyip yazımı bitiriyorum...
Allah'a emanet olun...
  






  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder