26 Ocak 2014 Pazar

Kartondan Evimiz

    Bugün ki yazımız yapımı biraz uzun süren kartondan evimizle alakalı olucak. Yapımı uzun derken bende kaynaklanan bir uzunluk aslında :) Yapımına başlamış ama ara verince bir süre rafta beklemek zorunda kalmıştı. Sonunda tamamlama fırsatım oldu, çok şükür bitirebildim :) Ve sonunda yine Hamza'nın ellerinde :)

    Herşeyi atma kullan felsemizden dolayı lazım olabilir diye babamızın atmadığı oyuncakların karton paketlerinden yararlandım. Evimizin dört duvarı için eşit büyüklükle 4 kare parça kestim. Altlarını kıvrılabılen bir şekilde yaptım ki alt tabana daha rahat yapıştırabılmek için. Kare kartonlarımızı hazırladıktan sonra pencere ve kapılarını kestim. Daha sonra evimizin daha güzel görünmesi ve Hamza'nın renklere biraz daha aşina olabilmesi için renkli keçelerle duvarları süsledim.Evin alt tabanına bahçe görünümü vermesi için yeşil keçe yapıştırdım :) Evin dört duvarını da yine birbirine daha rahat yapıştırabilmek için biraz fazlalık bırakıp kıvırdım. Iç taraflardan birbirine yapıştırdım. En sona ise çatıyı bıraktım. Çatımız en kolay olan kısmı oldu. Çatıyı yapıştırmak istemedim çünkü evin içine koyduğu oyuncakları daha rahat alabılır diye düşündüm. 


 
    Evimizin yapımında tabi yine Hamza'nın da emekleri var :) Yapıştırdığım keçeleri sökmeye çalışmak gibi mesela :) Belki de yapımının uzaması bundan dolayıdır diyip suçu Hamza'nın üstüne atabilirim :)
   Yaptığım ev heralde yapımı en kolay ve basit olan diyebilirim :) Evimiz biraz Arabistan evlerine benzedi :) Bende daha güzel görünmesi için diğer oyuncaklarımızla biraz süsledim. Sizler isterseniz daha farklı şekiller de yapabilirsiniz. Mesela çatı kısmını üçgen şeklinde yapmak eminim daha güzel bir görünüm vericektir. Şimdiden emeğinize ellerinize sağlık :)  


25 Ocak 2014 Cumartesi

Havalar Isınıyor :)

    Hamza’yla evde vakit geçirmeyi sevsek bile oda genellikle her çocuk gibi dışarıda vakit geçirmeyi çok seviyor. Riyad'da da havaların ısınmasıyla babasının bize yaptığı sürprizler artmaya başladı :) Öğlen tatillerinde gelip parka gitmek haftasonu tatilimizde pikniğe gitmek gibi. Bu sürprizler de en çok Hamza'nın hoşuna gidiyor tabikide.
    Dışarıdakı parkların hemen hemen hepsinin üstü açık. Şuanda bizi çok etkilemiyor ama havalar biraz daha ısınınca nasıl olur bilmiyoruz :) Yine kapalı alanlara dönmek zorunda kalmayız inşAllah :) Parklar da buranın ikliminden dolayı hep kum. O yüzden bir daha ki gidişimizde kovamızıda almayı unutmayız inşAllah. Kumlarla oynamaktan da en az oradaki oyuncaklarla oynamak kadar zevk alıyor. Biz anneler olarak kirlenmek güzel demekten başka çaremiz kalmıyor :) 


    Piknik ise daha da güzel oldu Hamza için. Topumuzu da alıp bol bol top oynadı babasıyla. Birde işin içinde yemek olunca değmeyin beylerin keyfine :) Bu sefer pikniğe sabah kahvaltısı için gittik.Hem çok sıcak olmaz diye düşünmüştük ama piknik alanında bizden başka kimse yoktu :) Yavaş yavaş bizde tecrübe etmeye başlayacaz heralde :) 

  Şimdilik bizden can kardeşlerden bu kadar :) Bir daha ki yazımıza kadar Allah'a emanet olun :)

23 Ocak 2014 Perşembe

Kızımız İçin Hazırlıklar

    Bugüne kadar olan yazılarım hep oğlumuz Hamza'yla ilgiliydi. Bugün ise blogumuza da ismini veren can kardeşlerin ikincisi kızımızla ilgili olucak. Kızımıza henüz bir isim bulamadığımız için şimdilik o bizim küçük prensesimiz. Rabbim izin verirse prensesimizi Mayıs ayında kucağımıza alıcaz.O yüzden bizde hazırlıklara küçük küçük başlayalım dedik. 
    Hazırlık henüz çok fazla birşeyimiz yok ama alışverişe gittikçe kızımızı da unutmuyoruz :) Oğluma alışverişe her gittiğimde kız bebek reyonlarına bakmadan geçemezdim :) Şimdi ise Rabbim bize de bir kız evlat nasip etti ve artık kız bebek kıyafetleri almamı gerektiren çok güzel bir sebebimiz oldu :) Teyzelerinden gelen hediyeler de eklenince buna gardropumuz oluşmaya başladı bile :) Pembesi kırmızısı yeşili derken rengarenk kıyafetlerımız oldu :) Rabbim bizim çocuklarımız da dahil herkesin çocuğuna sağlıkla ve huzurla giydirmeyi nasip etsin.

    Hazırlıklarımız sadece kıyafetlerle sınırlı değil tabiki. Doğumda bizi ziyarete gelen sevdiklerimize için küçük bir hatıra vermek istedim. Onun için şimdiden kolları sıvadım:) Internetten beğendiğim bir örnek buldum. Hemen akşam gidip gerekli malzemeleri aldık. Henüz çok fazla bir yer bilmediğim için eksiklerimizi bulmak biraz zor oluyor ama yavaş yavaş onları da tamamlıcaz inşAllah. Kız bebek olunca yoğunluk pembe oluyor tabi :) bende beyaz keçelerim gerekli renklerde ipliklerim kurdela ve pamukları aldık. Beyaz keçelerimi yüz şeklinde kesip ipliklerle gözlerini ve ağzını yaptim. Içini pamukla doldurup diktim.En son kurdelasını yaptım. Ben kurdela için kalın kurdela aldım. Galiba kumaş daha iyi olucak bir daha çıktığımda kumaş bulursam birde onunla denemek istiyorum. 


    Hazırlıklar bu kadar da olmayacak inşAllah. Hazırlıklarımız artıkça sizlerle bu tatlı heyecanımı paylaşmak isterim :) Rabbim isteyen herkese hayırlısıyla böyle heyecanlar yaşatsın inşAllah. 



22 Ocak 2014 Çarşamba

Herşeyi Atma Kullan :)

    Bugün güne erken başlayıp yazımı da erken yazıyorum :) Hamza'yla bugün ki etkinliğimiz çok zevkli bir oyuncak oldu. Eminim sizlerin de çocuklarınız çok ilgilenicektir. Hamza oynarken çok eğleniyor, hatta uzun süre de oynayacak gibi... Maliyeti ucuz ve kolay bir oyuncak oldu.
    Aslında hazırlamayı düşündüğüm  şey basketbol potasıydı. Ama henüz topu potaya atmak için erken olduğunu farkedince bende onun oynayabilceği bir hale getirdim. Eğer elinizde malzemelerin varsa yapıcağınız tek şey onları sabit bir yere yapıştırmak. Gerekli olan malzemeler ise rulo ve bant. Tabiki de rulo sayısı ve nasıl şekil vericeğiniz size kalmış. Bizim elimizde iki tane rulo olduğu için biz iki tane ile hazırlardık. Sonra onları basit bir düzenek oluşturuyorsunuz ve yapıştırıyorsunuz. Ben duvara zarar vermemesi için kapıya yapıştırdım. 


    Bunları hazırlarken Hamza ise başımda sabırsızlıkla bekliyor ve merakla ne yapıcağımı izliyordu :) Herşeyi hazırladıktan sonra ise geriye kalan topu Hamza'nın eline vermek. En sevdiğim kısmı da bu zaten tekısını ölçmek.  


    Hamza topu eline alır almaz hemen içlerinden atmaya başladı. Hatta top az gelmiş olucak ki etraftaki diğer oyuncaklarını da alıp içlerinden geçirmeye çalıştı :) Tabikide hepsinde başarılı olamadı :)  Hazırlamak isteyenler için ise ufak bir tavsiye  biraz sağlam yapıştırmanız gerekiyor daha uzun dayanabilmesi için :)  

21 Ocak 2014 Salı

Rüzgar Gülü

    Bugün ki yazımda bahsediceğim etkinlik markette görüp bizimde yapalım dediğimiz rüzgar gülü oldu. Açıkça söylemem gerekirse Hamza için biraz erken bir oyuncak oldu. Eğer sizin çocuklarınız biraz daha büyükse eminim çok ilgileniceklerdir. Yapımı kolay ve eğlenceli bir oyuncak :)


    Elinizde olması gerekenler ise kağıt, makas, raptiye (bizde raptiye olmadığı için toplu iğne kullandık) birde çubuk benzeri birşey. Kağıdınız renkli olursa daha çok ilgilerini çekiceklerdir. Ilk başta kare olan kağıdımızı tam köşe noktalarından değil biraz daha yan tarafından kesicez. Dört kenarını da kestikten sonra sivri olan yerlerini değil kalın olan köşelerini ortada birleştirip raptiyeyi tam ortasına takıcaz.En son olarak ise raptiyeyi çubuğa geçircez. Yukarda bahsettiğim gibi elimizde raptiye ve çubuk olmadığı için onların yerine kullanabilceğimiz birşeyler bulduk. Raptiye yerine toplu iğne, (biraz uzun geldi iğnenin fazla gelen yerini çubuğa taktıktan sonra kıvırıp eline batmaması için birkaç kat bant geçtik) çubuk yerinede kalın bir kağıdı kıvırıp çubuk niyetine kullandık. Hiç fena da olmadı :)



    Bizim o kadar emek verip yaptığımız rüzgar gülümüzün akıbeti ise çok parlak değil. Rüzgar gülünü eline alıp biraz koştu hoşuna gitti ama çok fazla dayanmadı. 5 dakikasını bile almadan kullanımaz bir hale getirdi :) Hamza'nın bu tarz kağıt oyuncaklarla oynaması için biraz erken olduğunu bizde öğrenmiş olduk. Denemek isteyenlere şimdiden kolay gelsin :) 

20 Ocak 2014 Pazartesi

Dokun Hisset Kitabımız

    Bugün ki etkinliğimiz kitapçılarda gördüğümüz çocuklar için hazırlanan dokun-hisset kitaplardan esinlenerek yaptığımız keçe kitabımız. Aslında elimizde hazır kitabımız da var. Hamza'nın o kitabını çok sevmesi hemde çeşitlilik olsun diye bir tanede ben yapmak istedim. 


    Kitabı hazırlarken hem yeni kelimeler öğrenmesi hem renkleri öğrenmesi  hemde eğlenmesini istedim. Kitabımızın ilk sayfasına keçeden kuş yapıp diktim.Kanat kısmını pamuk yapıp yumuşaklığını hissetmesini istedim. Ama daha kitap haline gelmeden kuşun kanadı Hamza'nın çok ilgisini çekmiş olucak ki hemen kopardı :) Bende o yüzden pamuksuz koymak zorunda kaldım ama siz deneyecekseniz pamuklu olarakta yapabilirsiniz. Ikinci sayfamızada elma ve armut kesip diktim ama biraz daha dikkatini çekmek için bu sefer meyvaların içlerinide koydum. Daha güzel ve ilgi çekici oldu bence. Daha sonraki sayfamız da ise şekiller var. Renkleri farklı kare üçgen ve daire. Başka bir sayfamıza ağaç yaptım. Yine ağaçtaki elmaları fark etmesi için onları keçeden değilde kartondan kesip koydum. Böylece daha sert olduğu için biraz daha ilgisini çekti. Son sayfamıza ise yeni söylemeye çalıştığı fakat daha tam söyleyemediği renkli balonlar koyduk. Kitaba kapak yapıp kapak sayfasına Hamza'nın Kitabı yazıcam ama henüz kapak kısmını tamamlamadım :) Tamamlayınca onuda sizle paylaşmak isterim.


    Sizler yaparken daha farklı şeyler de ekleyebilirsiniz. Bu size ve çocuğunuza kalmış birazda :) Çocuklara kitabı sevdirmek, küçük yaşta kitaba alıştırmak için güzel bir etkinlik.
    Tabi bu etkinliği yaparken yine Hamza'yla birlikte yapmak istedim. Bu sefer bana biraz daha farklı yardımcı olup kestiğim keçeleri kaybetti ve parça halinde gördüğü ağacı niye keçeye diktim diye ağladı :) Yinede emeğine sağlık canım oğlum... 

18 Ocak 2014 Cumartesi

Aile Albümümuz

    Eğer sizde ailenizden uzakta ve onları özlüyorsanız yapabileceğiniz çok güzel bir etkinlik. Çocuğunuz için aile albümü hazırlamak. Biz oğlumla albümümüze bakarken çok eğleniyor aynı zamanda sevdiklerimizi unutmamış oluyoruz. 
    Yapıcağınız şey çok basit. Ben Hamzanın dikkatini çekebilemek hemde odasını renklendirmek için renkli kartonlar kullandım.Resmini koymak istediğim kişilerin resimlerini A4 kağıtta çıktı alıp hepsini kestim. Aslında aklımda başka yapılış biçimleri olmasına karşı oğlumun daha iyi farkedebilmesi için kartonu düz olarak kullandım. Resimleri yapıştırıp en son olarakta kartonları duvara astım. Böylece hem albümlere daha az zarar veriyor hemde daha çok göz önünde oluyor. 

    Elimde artan dikdörtgen bir kartonu ise akordiyon şeklini vericek şekilde katlayıp ona da kendi resimlerimizi yapıştırdım. O albümde cep albümü şeklinde oldu ve çok şık gözüküyor.

    Hazırladığım iki albümde oğlumun çok hoşuna gitti. Hatta duvardaki resimlerin önünden geçince resimlerle konuşmaya bile başladı. Böylelikle herkesin isimlerini söylemeye çalışmaşıda güzel bir konuşma etkinliği oldu.Sizlerinde denemenizi öneririm çok fazla vakitte almıyor. Şimdiden kolay gelsin :) Ve etkinliklere devam diyerek bu yazımıda bitiriyorum :)   

Riyad'da Güzel Bir Gün

       Arabistan'da haftasonu tatili Cuma ve Cumartesi günleri. Bizim icin ise sadece Cuma günleri tatil.  Bizde bu haftasonumuzu Riyad'ı tanımayla geçirmek istedik. 
Geldiğimizden beri havalar çok sıcak değil . Sıcak değildi derken 10°'lerdeydi. Son birkaç gündür 20 ° olunca bizde bugünümüzü açık havada geçirmeliyiz diye düşünüp Riyad'ı keşfe çıktık. Diriyad diye anılan eski Riyad'ı görmeye gittik.


Geldiğimiz günden beri gittiğimiz Riyad'ın en güzel yeri diyebilirim. Birazda olsa yeşillik, palmiyeler, temiz hava derken güzel bir haftasonu oldu bizim için. Nasıl bir yerle karşılaşacağımızı bilmediğimiz için çok hazırlıklı değildik. Ama piknik için güzel bir yer olabilirmiş. Bir dahaki hafta inşAllah :)



Anladığım kadarıyla Diriyad'da çalışmalar var. Bir yandan alışveriş merkezi gibi bir yerin inşaatı  devam ediyor bir yandan da toprak evlerden oluşmuş ufak bir yerleşim yerinin restorasyon çalışması var. Ara arada duvarlarla çevrili yeşilliklerin olduğu piknik yapılabilcek güzel yerler. Gelmek isteyen herkesi bekleriz :) Herkese keyifli haftasonları…

16 Ocak 2014 Perşembe

Eşleştirme Kartlarımız

       Bugün ki yazımı biraz geç yazıyorum çünkü sabah kızımızı görmeye doktora gittik :) Rabbim hayırlısıyla sağlıklı sıhhatlı olarak onuda kucağımıza almayı nasip etsin inşAllah :) Dualarınızı bekliyorum...
    Dün gittiğimiz kitapçı da gezinirken eşim Hamza için eşleştirme kartlarinı gösterdi. Bende hemen atlayıp zaten yapıcağımı söyledim ve aldırmaktan vazgeçirdim. Eşim cevabı ise gülsem mi ağlasam mı cinsindendi :) 'Bakalım annen nasıl yapıcak ona göre olmazsa alırız ' dedi :)


     Aslında ertelememin sebebi eşleştirme kartları için çikti alamamdı. Bende madem öyle diyip daha fazla ertelemeden elimdeki malzemeyle yapmaya karar verdim. Keçelerden yapmayı düşünüp biraz internetten fikir edindim. Sonuç ise gayet güzel :) 


     Eşleştirme kartlarını yaparken dikkate aldıgım şeylerden biri çok kullandığı nesneleri hazırlamak oldu. Eşleştirirken daha kolay olucağını düşündüm. Keçeden yapmak ise sağlamlığını artırdı. Yoksa Hamza'ya kağıttan hazırladıklarım dayanmayabilirdi. Yaptığım eşleştirme kartları Hamza'nın çok ilgisini çekti. Keyıfle oynadık. Hatta sadece amacında değil kendine kartlarla yeni oyun bile buldu :) 

15 Ocak 2014 Çarşamba

Parmak Kuklalarımız

     Herkese Hayırlı Sabahlar...
     Bugün ki etkinliğimiz akşam benim başladığım sabah Hamza'yla birlikte bitirdiğimiz parmak kuklalarımız. Oyuncakları birlikte yaptığımız zaman yapmak biraz daha uzun sürebiliyor ama birlikte ortaya birşeyler çıkarmış oluyoruz. Aslında el kuklası yapmayı düşünmüştüm elimde yeterli keçe olmadığını görünce biraz küçülterek parmak kuklaları yaptık:) Hatta daha güzel oldu diyebilirim.

    Yaptığım her kuklada biraz daha tecrübe kazanmış oldum. Ilk kukla ile son kukla arasında bayağı tecrübe farkı oldu. Kuklalar çift taraflı olunca ilk sefer birbirine dikmiş sonra üstündeki süslemeleri yapmıştım :) Ama önce üzerini süslemek sonra arkasını dikmek daha mantıklı oluyor. Simetri olanları ise çift kat keçe yapıp kesmek daha pratik. Aynı kelebek kuklamız ve beneklerini yaparken olduğu gibi. Kuklaları yaparken silikon olmadığı için ben herşeyi diktim. Hem böylece daha sağlam oluyor gibi geldi bana. Kelebek kuklasını ise yine kalıp çıkartıp yaptım. En son ortaya renkli şirin kuklalarımız çıktı.


     Kuklalarımızı bitirdikten sonra ise sonucu görmek beni daha çok sevindirdi. Hamza'nın çok ilgisini çekti. Hem benim parmağıma takıyor hemde kendi parmağına takıp oynatıyoruz. Oynatırken ise hayvanların isimlerini öğreniyor ve nasıl ses çıkardıklarını taklit ediyor. Biz kurbağa kuklamızla küçük kurbağa şarkısını, aslan kuklamızla da bir aslan miyav dedi'yi söyleyerek çok eğlendik:) Hatta Hamza kendi parmağına takıp kuklasıyla birlikte şarkılarda oynamaya bile başladı:) Yolculuklarda da  iyi olabilir diye düşünüyorum. Hem küçük taşıması kolay hemde oyalabilecek bir oyuncak oldu bizim için.

14 Ocak 2014 Salı

Küçük Dünyamız


    Küçükken yaşadığımız çok tatlı bir heyecan vardı; hemen hemen hepiniz hatırlarsınız. Arefe akşamları yeni bayramlıklarımızı giymek icin sabırsızlanır biran önce sabah olsada giysek diye beklerdik. Ne saf ne güzel bir heyecandı. Bende blog sayfam açıldığından beri akşamları biran önce ertesi gün olsada bende birşeyler yazsam diye bekler oldum :) Nedense içimdeki heyecan bayram sabahları çocukların heyecanını hatırlattı ...
     Riyad'a geldiğimiz zaman oğlum uyuyordu. Sabah olup şaşkınlıkla nerdeyiz diye evi gezerken babasının onun için hazırladığı sürpriz odayı gordü. Hele birde odanın içindeki çadır onu o kadar sevindirdi ki... Iki elini ağzina gotürüp babasına şaşkınlıkla "aaaa" demisti. O zamandan beri en çok vakit geçirdiği yerlerden birisi de çadırı. Kendine ait bir alan olması hoşuna gidiyor olsa gerek... Çadırı kendisinin olarak sahiplenip bizi misafir eder oldu :) O küçücük çadıra babası ile birlikte girip beni çağırıyor , birde oyuncakların içerde oldugunu düşünürsek görmeyin halimizi :) Akşamları babası işten geldiği zaman ise ilk yaptığı şeylerden biri babasıyla birlikte çadıra girmek ve oyun oynamak.



   Vaktini geçirmek için çok güzel bir oyun alanı... Oyuncaklarını istediği zaman çıkarıp oynuyor, toplayacağı zaman tekrar çadira koyuyor yada kendisi de içine girip orada oynuyor. Iki yanında ki file alan ise benim onu kontrol etmem açısından çok kullanışlı. Bu yaşlardaki çocukların ilgisini çekebileceğini düşünüyorum. Tek sorun salonumuzun ortasında herzaman duran bir çadır :)
  Tekrar görüşmek dileğiyle...

Riyad'da Türk Restoran...

   
     Riyad'a geleli tam bir ay oldu... Farklı ülkeler, farklı insanlar, farklı kültürler görmek gerçekten insana çok şeyler öğretiyor. Her ülkenin kendine ait yaşam tarzı var. Bende bu yazımda burda gördüğüm, bizim pek alışık olmadığımız birkaç şeyden bahsetmek istiyorum.
     Bayanların araba kullanmasına izin verilmiyor ve tek başlarına çıkmaları da çok normal bir sey değil heralde :) Bizde akşamları eşim geldikçe birlikte birşeyler yapmaya Riyad'ı tanımaya çalışıyoruz :)
    Geçenlerde gittigimiz bir Türk restorantından bahsetmek istiyorum. Aslında genel olarak restoranlar da durum şöyle; bekar erkekler için ayrı, aile olarak gelip açik dedikleri yani bizim Türkiye'den alışık olduğumuz masa ve sandalyelerin bir arada oldugu, birde aileler için kapalı yani paravanlarla oda olarak ayrılmış yerler. Biz gittiğimiz zaman aileler için açık olan yerlere oturuyoruz. Çünkü Hamza oralarda başka insanları da gördükçe daha rahat duruyor. Mesela en son gittigimiz Türk restoranda arka masadaki 8-10 yaşlarında çocuklara "abiiii, ablaaaa" diye seslendikçe hem Hamza oyalandı hem de ordaki çocukların çok hoşuna gitti. Abi deme tarzını Arapca'daki ebu yani baba demeye benzetmiş olucaklar ki bu iki kelimeyi soyleyip gülüşüyorlardı. Hamza'yı oyalayan diger birşey ise kürdanları boşaltıp boşaltıp geri yerlestirmek. Bizde onun oyununa katılınca bu onu gerçekten çok eğlendirdi.


      Bir başka değişik gelen şey ise mama sandalyesi :) Türkiye'de görmeye alışık olduklarımızdan bayağı farklı. Dedikleri gibi olsa gerek Araplar lüksü seviyor. Ama biz yine Hamza'yı oturtmakta başarısız olduk :) Onun yerine Hamza Pepe kuklasını oturtmayı tercih etti :)


        Yemeklere gelince Türkiye'dekiler kadar lezzetli hatta yediğim bazı yerlerden daha lezzetliydi. Başka garip gelen ise ayranin bayağı bir pahalli olmasi :) Türkiye de en ucuz içeceklerden biri oldugu halde burda pekte ucuz sayilmazdı :)
    Çalışanların hepsi yabancı gibiydi. Arap olanı da vardı Uzak Doğu'lusu da. Türkçe bilmedileri icin Ingilzce anlasmak zorunda kalıyoruz. Ayrılırken ise kapı da bekleyen müşterilerin olması ve Riyad caddesinde Türkçe bir tabela görmek beni gercekten gurulandırdı :)
    Daha sonraki yazılarımda da bana değişik gelen şeyleri sizlerle paylaşmaya devam edicem insAllah :) şimdilik bu kadar diyip beni izlemeye devam edin diyorum :)

13 Ocak 2014 Pazartesi

Keçeden Ördek Maskesi


      Bugün Hamza'yla yeni birşeyler denemek istedim. Ve dün akşam aldığımız keçelerden maske yapmaya karar verdim. Aslında Hamza uyurken daha rahat yaparım diye düşünmüştüm ama nedense birden onunla birlikte yapmaya karar verdim. Aldık elimize keçelerimizi ve makasımızı başladık yapmaya :) Oğlumun eline şimdilik makas vermediğim için doktor setinden oyuncak makası işimizi gördü.

    İlk önce internette küçük bir gezinti ile ördek maskesi yapmaya karar verdim. Hem şirin gözüküyor hemde ilk deneme için basit olabilir diye düşündüm. Normalde nasıl yapılıyor bilmiyorum ama ben beyaz bir kağıda elimle kalıp çizdim. Yazıcısı olanlar için çıktı almalarını tavsiye ederim daha düzgün bir kalıp olur. Sonra o kalıbı sarı keçenin üstüne koyup kestim. Daha sonra kırmızı keçeden gaga kısmını da kesip ikisini birbirinin üzerine koyup diktim. Aslını soylemek gerekirse dikişle pek aram yoktur :) Türkiye'de olsak anneme biraz naz yapar makine de diktirirdim :) Hem dikişler daha da düzgün dururdu. Anneniz yanındaysa kıymetını bilin derim :) Sonra göz kısımlarını arkadan çizip onları da kestim. Maket bıçağıyla daha rahat olabilir ben makasla kestim. En son olarak bağlanabilmesi için yanlarınada şerit şekilinde bulduğum kumaş parçalarını diktim. Elimde olanı kullanmak istedim ama biraz kısa geldi :) Birdaha dışarı çıktığım zaman lastik benzeri birşey alıp onunla değiştirmeyi düşünüyorum. Ufak tefek hatalarımız olsada birlikte yaptığımız güzel bir çalışma oldu.


 Asıl unutmamam gereken ise yapımda emeği geçen oğluma sonsuz tesekkürler :)
       

12 Ocak 2014 Pazar

Renkler ve Şekiller



 Oğlum şuanda 19 aylık... Hergün yeni şeyler farkediyor, yeni kelimeler söylemeye başlıyor. Bunları duymak ve fark etmek her annenin olduğu gibi benimde çok hoşuma gidiyor. Bende ona biraz daha yardımcı olmak adına evde küçük oyunlar hazırlıyorum. Herşeyi oyun yapmaya çalışıyorum. Çünkü ancak öyle ilgisini çekebiliyorum. Bunlarda bazen başarılı oluyor bazen ise daha erken oldugunu fark ediyorum :)
 

    Bu aralar renkler ve şekilleri üzerine oyunlar oynuyoruz. Öğrenmesine yardımcı olmak için resim defterimize elimizdeki şekilleri renkleriyle çizip boyadım. Böylece doğru şekilleri doğru renklere koyabilicek mi diye merak ettim. Tabi bunlari hazırlamayı hep Hamza uyurken yapmak zorundayım yoksa rahat bırakmıyor :) Hazırlaması çok vakit almayan bir etkinlik. Hazırladıktan sonra masamızın üzerine şekillerle birlikte defterimizi koydum ve sonucu beklemeye başladım :)


     Sonuç olarak ise renkleri fark edip eşlestirebiliyor ama şekiller için biraz erken :) Renkleri koyarken mümkün oldukça ben renkleri söylüyorum oğlumda benden sonra tekrarlamaya çalışıyor. Bu çabasını görmek bile çok güzel birşey :)

11 Ocak 2014 Cumartesi

Kabe'de Çocuk Olmak...

  


 
    Tekrardan herkese Merhabalar :)
    Bugün sizlere ufakta olsa yaşadiğim bir tecrübeyi paylaşmak istedim. Arabistana kadar gelip yapılması gereken ilk yolculuk O mübarek topraklara olması gerekir diye düşünüp ilk yolculuğumuzu Rabbim'in evi olan Kabe'ye yaptık. Benim için ayrı bir öneminin olması ise o günün doğum günüm olmasıydı. Hayatımda aldığım en güzel en anlamlı doğum günü hediyem.
    Yolculuğumuz eşim, 1.5 yaşındaki oğlumuz ve birkaç ay sonra inşAllah dünyaya gelicek olan kızımizla birlikteydi. Sabahin ilk saatlerinde uçağa gitmek için yola çıktık. Allah'ım o nasıl bir heyecan... Rüyalarımda gördüğüm gerçekte gitmeyi hayal bile edemediğim Kabe'ye gidiyordum.Rabbim yaşamamış olan tüm müslümanlara o heyecanı yaşamayı nasip etsin inşallah. Biz 2 gün gibi kısa bir süreliğine gittik. Tadı damağımda kaldı desem tam yeri.Oğlumuz küçük olduğu icin onunla nasıl olur bilemedik. Benim bu yazıyı yazmamdaki asıl sebep ise çocuklarıyla gidicek olan annelere birazcıkta olsa oğlumla yaşadığım tecrübeleri anlatmak.
   Ilk başta uçak yolculuğunda oyalanması için hem yanımıza yiyecek ve içecek hemde en sevdiği oyuncaklardan biri olan Pepe kuklamazı aldım. Uçak yolculuklarında gerçekten işe yaradı. "Bak Pepe kemeri bağladı, bak Pepe yemek yiyor" diye diye yolculuğumuz bitirdik.
   Kabe'ye vardığımızda öğlen namazına yetişebildik hamd olsun. Ben namazları biraz daha rahat kılmak adına çanta gibi geçirilen önden takmalı  birazda uzun ucu olan kemer tarzı birsey aldım. Böylece namazlarda onu ayağıma takıp öyle kıldım. Normalde o tarz birşeyi takıcak bir çocuk degil ama Rabbim orda yardım etti heralde :) Oyun yaparak tüm namazlar boyunca onu taktık.
  Bizim için en zor olan şeylerden birisi ise tavaf zamanları oldu. Çünkü kalabalık olduğu için oğlumuzu yere indiremedik bebek arabasıda alınmıyor o yuzden hep kucaktaydı. Bende çok fazla kucağıma alamadığım için aralarda huysuzlanmalar yaşadık. O zamanlar icin tavsiyem oyalamak icin küçük çikolata yada yiyebilceği birşeyler almak yanınıza. Biz bu şekilde oyaladık. Biraz fazla götürüp başka çocuklara da verebilirsiniz. Gözlerindeki sevinci görmek çok güzel bir duygu. Bir de Hacer-ül Esved'i selamlamayı ona oyunmuş gibi gosterince her seferinde oda bizimle birlikte selamlamaya başladı. Onunda selamlamasını görmek o kadar güzel bir duygu ki ...
    Tavaflardan sonra oturup Kabe'yi izledigimiz zamanlar ise Oğlum Hamza ile geçirdiğimiz en keyifli zamanlardı. Seccademizi serip üzerine oturuyor gelip geçen abilere, ablalara bakıyordu. Kabe'ye gelen çoğu umreci çocukları da görmemezlikten gelmiyor, hepsi onlari sevindirmek icin ellerinden geleni yapıyorlardı. Rabbim hepsinden razı olsun. Hamza'yı da hem tavaf zamanı hem namazlarımızı beklerken en çok oyalan şeylerden biri çevremizdekilerdi.Rabbim'in onlara olan ikramlarini Umrecilerden almak onların açılmasını beklemek onlar için heycan verici oluyor. Onların dışında ise ben yanıma küçük havlular aldım ki terledikçe değiştirme fırsatım olmaz havlularla idare ederim diye.Birde yelek tabi ki. Yolculuklar boyunca biberonumuz yanımızdaydı zemzem doldurup içirmek icin. Onunda en çok ilgisini çeken şeylerden biride zemzem bidonları ve yanlarındaki bardaklar oldu.
    Aslında yanıma Kabe'ye girdiğimiz zaman giydirmek için sandalet almıştım ama giymemek için direnince çoraplariyla dolaştı.Yanınızda bulundurmanızda fayda olucak başka birşey ise pişik kremi. Ilk gün tecrübesizlik olsa gerek oda lazım olur buda lazım olur diye kocaman bir çanta hazırladım ve o koca çantayı eşimin taşımak zorunda kaldı Kabe'ye giderken, ama ikinci gün çantamıza seccade, Kuran-ı Kerim, biberon, biraz çikolata kek, kemeri ve telefon dışında çok birşey almadık.Bunlarda bizim için yereli oldu zaten.
   Benim kendi fikrim eger Turkiye'den gidicek olsam Hamza'yı goturmemekti :) Ama Rabbim Hamzamızla birlikte çağırmış bizi oraya :)
    Biraz daha yaşı büyük olan çocuklar yada kucaktakı bebekler daha kolay olabilir diye düşünuyorum.Bu yaşlarda çocukları oyalamak biraz daha zor olabiliyor. Şimdilik aklıma gelen şeyler bunlar oldu :) InşAllah yardımı olur,Rabbim herkesin umresini kabul etsin inşAllah...

Çocuk ile gideceklere lazım olabilecekler :
- Kuçuk el havluları yada ter bezleri
- Uzaklaşmasın diye bebeğe baglanabilen kemer
- Cikolata, şeker ve kek gibi yiyecekler
- Pişik kremı
- Yelek, hırka vb.
- Kabe icin kalın çorap yada patik
- Biberon yada suluk

10 Ocak 2014 Cuma

    Riyad'dan uzaklardan selamlar ...
    Ulkenizden uzakta olup evde yapicak cok birseyiniz yoksa ve de kucuk bir cocugunuz varsa: yapicak en mantikli seylerden biri onunla gecirdiginiz gunleri paylasmak :) Bizde oglumla ve insallah yakinda gelicek olan kizimla gecirdigimiz gunleri burada sizlerle paylasmak istedim.